try to

"try to" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 129 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	try to explain f.	açıklamaya çalışmak
I have tried to explain this idea in recital M of my report in particular. Raporumun özellikle M bölümünde bu fikri açıklamaya çalıştım. More Sentences
2	Genel	try to get f.	elde etmeye çalışmak
If you are really trying to get the best result, then there are two things you have to do. Eğer gerçekten en iyi sonucu elde etmeye çalışıyorsanız, yapmanız gereken iki şey vardır. More Sentences
3	Genel	try to find f.	aramak
Trying to find happiness only makes you unhappy. Mutluluğu aramak seni sadece mutsuz eder. More Sentences
4	Genel	try to remember f.	hatırlamaya çalışmak
Because trying to remember too many words at once can be difficult. Çünkü çok sayıda kelimeyi aynı anda hatırlamaya çalışmak zor olabilir. More Sentences
5	Genel	try to alter f.	değiştirmeye çalışmak
Tom, an escaped convict, tried to alter his appearance through plastic surgery. Kaçak bir mahkum olan Tom, plastik cerrahi yoluyla görünümünü değiştirmeye çalıştı. More Sentences
6	Genel	try to change f.	değiştirmeye çalışmak
We need to try to change that emphasis. Bu vurguyu değiştirmeye çalışmalıyız. More Sentences
7	Genel	try to reach f.	ulaşmaya çalışmak
Another ten emigrants drowned yesterday while trying to reach Italy. Dün İtalya'ya ulaşmaya çalışan on göçmen daha boğuldu. More Sentences
8	Genel	try to survive f.	hayatta kalmaya çalışmak
Tom is trying to survive on minimum wage. Tom asgari ücretle hayatta kalmaya çalışıyor. More Sentences
9	Genel	try to sleep f.	uyumaya çalışmak
Tom tried to sleep, but he couldn't. Tom uyumaya çalıştı, ama uyuyamadı. More Sentences
10	Genel	try to tell f.	anlatmaya çalışmak
I was trying to tell them that. Bunu onlara anlatmaya çalışıyordum. More Sentences
11	Genel	try to understand f.	anlamaya çalışmak
It must try to understand because to refuse to do so will contribute to the likelihood that much worse lies ahead. Anlamaya çalışmalı çünkü bunu yapmayı reddetmek ileride çok daha kötülerinin yaşanması ihtimaline katkıda bulunacaktır. More Sentences
12	Genel	try to speak f.	konuşmaya çalışmak
He tried to speak French to us. O, bizimle Fransızca konuşmaya çalıştı. More Sentences
13	Genel	try to sell f.	satmaya çalışmak
I'm sorry to say this, but I tried to sell them on the black market. Bunu söylediğim için üzgünüm ama ben bunları karaborsada satmaya çalıştım. More Sentences
14	Genel	try to find f.	bulmaya çalışmak
I have tried to find it in the newspapers. Gazetelerde bulmaya çalıştım. More Sentences
15	Genel	try to convince f.	ikna etmeye çalışmak
I have tried to convince you of this. Sizi bu konuda ikna etmeye çalıştım. More Sentences
16	Genel	try to persuade f.	ikna etmeye çalışmak
The Commission will also try to persuade the Council to do likewise. Komisyon ayrıca Konsey'i de aynı şeyi yapmaya ikna etmeye çalışacaktır. More Sentences
Speaking
17	Konuşma	try to guess expr.	tahmin etmeye çalışın
Try to guess. Tahmin etmeye çalışın. More Sentences
Technical
18	Teknik	try to explain f.	açıklamaya çalışmak
I shall try to explain what I mean. Ne demek istediğimi açıklamaya çalışacağım. More Sentences
19	Teknik	try to explain f.	anlatmaya çalışmak
I had a few problems at home, trying to explain this open coordination to the Austrian public. Bu açık koordinasyonu Avusturya kamuoyuna anlatmaya çalışırken evde bazı sorunlar yaşadım. More Sentences
General
20	Genel	try to become familiar with f.	alışmaya çalışmak
21	Genel	try to become familiar f.	alışmaya çalışmak
22	Genel	try to get used to f.	alışmaya çalışmak
23	Genel	try to explain away a matter f.	ağız yapmak
24	Genel	try to find f.	aramaya çalışmak
25	Genel	try to make (something) clear f.	açıklamaya çalışmak
26	Genel	try to find a remedy f.	çare bulmaya çalışmak
27	Genel	try to find a solution f.	çare bulmaya çalışmak
28	Genel	try to pull one's attention f.	dikkatini çekmeye çalışmak
29	Genel	try to find an answer f.	çare bulmaya çalışmak
30	Genel	try to take one's attention on f.	dikkatini çekmeye çalışmak
31	Genel	try to draw one's attention f.	dikkatini çekmeye çalışmak
32	Genel	try to reach an agreement f.	anlaşmaya çalışmak
33	Genel	try to get along with (someone) f.	anlaşmaya çalışmak
34	Genel	try to overcome f.	atlatmaya çalışmak
35	Genel	try to recover f.	atlatmaya çalışmak
36	Genel	try to make ends meet f.	geçim derdine düşmek
37	Genel	try to succeed f.	başarmaya çalışmak
38	Genel	try to find a solution f.	çıkar yol aramak
39	Genel	try to find a solution f.	yol aramak
40	Genel	try to destroy the secular order f.	laik düzeni yıkmaya çalışmak
41	Genel	try to reach each other f.	birbirlerine ulaşmaya çalışmak
42	Genel	try to reach each other f.	birbirine ulaşmaya çalışmak
43	Genel	try hard to forget f.	unutmak için mücadele vermek
44	Genel	try hard to forget f.	unutmak için çaba harcamak
45	Genel	try to stay calm f.	sakin kalmaya çalışmak
46	Genel	try to stay calm f.	sükunetini korumaya çalışmak
47	Genel	try to control one’s life f.	birinin hayatını kontrol altına almaya çalışmak
48	Genel	try to make some money f.	biraz para kazanmaya çalışmak
49	Genel	try to poison someone f.	birini zehirlemeye çalışmak
50	Genel	try to be funny f.	komik olmaya çalışmak
51	Genel	try to solve a problem f.	bir sorunu çözmeye çalışmak
52	Genel	try to solve a problem f.	bir problemi çözmeye çalışmak
53	Genel	try to do something f.	bir şeyler yapmaya çalışmak
54	Genel	try to think of ways to f.	...manın yollarını aramak
55	Genel	try to sell f.	(hikaye vb) yutturmaya çalışmak
56	Genel	try to sound f.	gibi görünmeye çalışmak
57	Genel	try to get a deal on something f.	ucuza kapatmaya çalışmak
58	Genel	try to find out f.	bulmaya/anlamaya çalışmak
59	Genel	try to abduct someone f.	birini kaçırmaya çalışmak
60	Genel	try to adapt f.	adapte olmaya çalışmak
61	Genel	try to commit suicide f.	intihara teşebbüs etmek
62	Genel	try to work a few things out f.	birkaç şeyi halletmeye çalışmak
63	Genel	free to try s.	denemesi bedava
Colloquial
64	Konuşma Dili	try very hard to have a baby f.	bebek sahibi olmak için çok çabalamak
65	Konuşma Dili	try to work a few things out f.	birkaç şeyi çözmeye çalışmak
66	Konuşma Dili	try to hurt oneself f.	kendine zarar vermeye çalışmak
67	Konuşma Dili	try not to get caught next time expr.	bir dahaki sefere enselenmemeye çalış
68	Konuşma Dili	just try to relax expr.	biraz rahatlamaya çalış
69	Konuşma Dili	just try to relax expr.	sadece rahatlamaya çalış
70	Konuşma Dili	don’t try to gull me exclam.	beni kandırmaya çalışma
Idioms
71	Deyim	try to fit a square peg into a round hole f.	olmayacak bir işi yapmaya çalışmak
72	Deyim	try to find a black cat in a coal mine f.	samanlıkta iğne aramak
73	Deyim	do/try your level best (to do something) f.	elinden gelenin en iyisini yapmak/yapmaya çalışmak
74	Deyim	do/try your level best (to do something) f.	yapabileceğinin en iyisini yapmak/yapmaya çalışmak
75	Deyim	do/try your level best (to do something) f.	elinden gelen her şeyi yapmak/yapmaya çalışmak
76	Deyim	do/try your utmost (to do something) f.	elinden gelen her şeyi yapmak/yapmaya çalışmak
77	Deyim	do/try your utmost (to do something) f.	mümkün olan her şeyi yapmak/yapmaya çalışmak
78	Deyim	do/try your utmost (to do something) f.	olanca gayretiyle çabalamak
79	Deyim	do/try your utmost (to do something) f.	tüm imkanları zorlamak
80	Deyim	do/try your utmost (to do something) f.	azami çaba göstermek
81	Deyim	these things are sent to try us expr.	dağ ne kadar yüce olsa yol üstünden aşar
82	Deyim	these things are sent to try us expr.	allah/tanrı dağına göre kar verir
83	Deyim	two cunning men will not try to make a dupe of each other expr.	iki cambaz aynı ipte oynamaz
84	Deyim	enough to try the patience of a saint expr.	insanı çileden çıkarır
Speaking
85	Konuşma	what I try to tell expr.	anlatmak istediğim
86	Konuşma	what I try to explain expr.	anlatmak istediğim
87	Konuşma	try to understand expr.	anlamaya çalış
88	Konuşma	don't try to figure out who i am expr.	benim kim olduğumu bulmaya çalışma
89	Konuşma	I need to try something expr.	bir şey denemem gerekiyor
90	Konuşma	try to get some sleep expr.	biraz uyumaya çalışın
91	Konuşma	the next time you make a promise try to keep it expr.	bir daha söz verdiğinde tutmaya çalış
92	Konuşma	you're welcome to try expr.	buyrun deneyin
93	Konuşma	try to make do with this for now expr.	bununla idare ediver şimdilik
94	Konuşma	I have to try harder to do better than that expr.	bundan daha iyisini yapmak için daha fazla uğraşmalıyım
95	Konuşma	you're welcome to try expr.	bir deneyin isterseniz
96	Konuşma	try to see it my way expr.	bir de benim gözümden bakmayı dene
97	Konuşma	you are welcome to try expr.	bir deneyin isterseniz
98	Konuşma	try to keep your mind off it expr.	bunu düşünmemeye çalış
99	Konuşma	try to see it my way expr.	bir de benim açımdan bakmayı dene
100	Konuşma	try to make do with this expr.	bununla idare ediver işte
101	Konuşma	try to get some sleep expr.	biraz uyumaya çalış
102	Konuşma	would you like to try? expr.	denemek ister misin?
103	Konuşma	you are free to try expr.	denemesi bedava
104	Konuşma	the harder you try to pull yourself out the deeper you sink expr.	çıkmaya çalıştıkça daha derine batarsın
105	Konuşma	you are welcome to try expr.	denemesi bedava
106	Konuşma	don't try to walk before you crawl expr.	emeklemeden koşmaya çalışma
107	Konuşma	I will try to come expr.	gelmeye çalışacağım
108	Konuşma	I'm going to try my best to get permission expr.	izin alabilmek için elimden geleni yapmaya çalışacağım
109	Konuşma	try to make do expr.	idare et (işte)
110	Konuşma	try to make do expr.	idare ediver
111	Konuşma	try not to get her excited expr.	onu heyecanlandırmamaya çalış
112	Konuşma	try not to get lost expr.	kaybolmamaya çalış
113	Konuşma	if you try to get them away from me i'll eat you alive expr.	onları benden almaya çalışırsan çiğ çiğ yerim seni
114	Konuşma	I'll try to see you later expr.	sonra görüşürüz/konuşuruz
115	Konuşma	I'll try to catch you later expr.	sonra görüşürüz/konuşuruz
116	Konuşma	I can't promise but I'll try to be there expr.	söz veremiyorum ama gelmeye çalışırım
117	Konuşma	I'll try to catch you some other time expr.	sonra görüşürüz/konuşuruz
118	Konuşma	I can't promise but I'll try to be there expr.	söz veremiyorum ama orada olmaya çalışırım
119	Konuşma	would you like to try again? expr.	tekrar denemek ister misiniz?
120	Konuşma	try to be on time expr.	zamanında olmaya çalışın
Politics
121	Siyasal	try to ruin the secular order f.	laik düzeni yıkmaya çalışmak
122	Siyasal	try to destroy the secular order f.	laik düzeni yıkmaya çalışmak
123	Siyasal	try to have influence f.	nüfuz edinmeye çalışmak
124	Siyasal	try to subvert the secular order f.	laik düzeni yıkmaya çalışmak
Computer
125	Bilgisayar	try to access the file f.	dosyaya erişmeye çalışmak
126	Bilgisayar	try to connect expr.	bağlanmayı dene
Medical
127	Medikal	try to commit suicide f.	intihar girişiminde bulunmak
Slang
128	Argo	I'll try to catch you later expr.	daha sonra görüşürüz/konuşuruz
129	Argo	I'll try to catch you some other time expr.	daha sonra görüşürüz/konuşuruz